Hayvan sağlığı ve dolayısıyla insan sağlığı için vazgeçilmez bir öneme sahip olan veteriner hekimler, tarihte önemli bir yere sahiptir. Türkiye’de veterinerlik eğitiminin başlangıç tarihi olan 23 Ekim, bu değerli mesleğin önemini vurgulamak adına kutlanmaktadır. İlk Adımlar: Askeri Baytar Mektebi 19. yüzyıla kadar usta-çırak ilişkisiyle sürdürülen ve ‘baytarlık’ olarak bilinen meslek, okul eğitimi olmayan bir alandı….
Hayvan sağlığı ve dolayısıyla insan sağlığı için vazgeçilmez bir öneme sahip olan veteriner hekimler, tarihte önemli bir yere sahiptir. Türkiye’de veterinerlik eğitiminin başlangıç tarihi olan 23 Ekim, bu değerli mesleğin önemini vurgulamak adına kutlanmaktadır.
19. yüzyıla kadar usta-çırak ilişkisiyle sürdürülen ve ‘baytarlık’ olarak bilinen meslek, okul eğitimi olmayan bir alandı. Ancak Tanzimat döneminde yapılan yenileşme çalışmalarıyla birlikte, Prusyalı Veteriner Hekim Godlewsky’nin daveti üzerine 1842 yılında İstanbul’da ‘Askeri Baytar Mektebi’ açıldı. İşte, Türkiye’de veterinerlik eğitiminin temelleri bu okulda atıldı.
Godlewsky’nin ardından, sivil veteriner hekim eğitimine de geçildi. Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ender Yarsan’a göre, Avrupa’da sığır vebası salgınlarıyla birlikte 18. yüzyılın ilk yarısında 200 milyon hayvanın ölmesi, askeri ve sivil yaşamı olumsuz etkiledi. Bu durum, dünyada ilk veterinerlik okulunun açılmasına yol açtı. Osmanlı İmparatorluğu’nda da Godlewsky’nin eğitimiyle başlayan süreç, 1889 yılında ‘Mülkiye Baytar Mektebi’ adıyla devam etti.
Günümüzde Türkiye’de birçok üniversitede veterinerlik fakülteleri bulunmakta olup, öğrencilere 5 yıllık bir eğitim verilmektedir. Veterinerlik alanında yetişen önemli isimler arasında İstiklal Marşı’nı yazan Mehmet Akif Ersoy ve şarbon hastalığı için ‘Türk Üniversal Antrax Aşısı’nı geliştiren Ordinaryüs Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün gibi isimler de bulunmaktadır. Türkiye’nin ilk kadın veteriner hekimi olan Merve Ansel de bu alanda önemli bir yere sahiptir.