Akdeniz Diyeti: Anksiyete ve Depresyon Riskini Azaltıyor
Bilim insanları, beslenmenin sadece beden sağlığını değil, ruhsal durumu da önemli ölçüde etkilediğini belirtiyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Beslenme ve Diyetetik Bölümü Beslenme Bilimleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevra Koç, beslenme ve ruh sağlığı arasındaki bağı ele alıyor. Akdeniz tipi beslenmenin, nöral fonksiyonları ve stres düzenlemesini destekleyen temel yağ asitleri, vitaminler ve antioksidanları sağladığını belirtiyor. Akdeniz diyeti uygulamanın, yaşa bağlı beyin atrofisini azaltabileceği ifade ediliyor.
Karbonhidratlar, Proteinler ve Yağlar: Beyin Fonksiyonu ve Duygusal Düzenleme İçin Önemli
Prof. Dr. Koç, karbonhidratların beyin için birincil enerji kaynağı olduğunu ve serotonin üretimine yardımcı olduğunu vurguluyor. Düşük karbonhidratlı diyetlerin bazı bireylerde sinirlilik hali ve depresif belirtilerle ilişkilendirilebileceğini söylüyor. Yetersiz protein alımının bilişsel bozukluklara ve ruh hali dengesizliğine yol açabileceğini belirtiyor.
Vitaminler ve Mineraller: Ruhsal Durumu Düzenleme
B vitaminleri (folat ve B12), nörotransmitter sentezine katkıda bulunarak ruh halini düzenlemeye destek oluyor. Magnezyum eksikliğinin anksiyete benzeri davranışlara neden olabileceğini belirtiyor. Yüksek şekerli diyetlerin kan şekeri seviyelerindeki dalgalanmalara bağlı olarak ruh hali değişimlerine, sinirlilik ve yorgunluğa neden olabileceğini ifade ediyor.
Bağırsak Sağlığı ve Ruh Hali İlişkisi
Asitli içeceklerin ve asidik içeriğe sahip besinlerin, bağırsak sağlığı üzerinden ruh halini etkileyebileceğini belirtiyor. Fermente besinlerin tüketiminin zihinsel refahı desteklediğini ve dengesiz bağırsak mikrobiyotasının stres tepkilerini artırabileceğini söylüyor.
Prof. Dr. Koç’a göre, gelecekte beslenme alışkanlıklarının psikolojik danışmanlık ve terapi süreçlerine entegre edilmesi, ruh sağlığını güçlendirmek için önemli bir yaklaşım olabilir. Beslenme uzmanlarının bireylere beslenme temelli ruh sağlığı rehberliği sunması, psikolojik bozuklukların önlenmesi ve yönetilmesi açısından etkili stratejiler olarak karşımıza çıkıyor.