‘Avrupa Obezite Kongresi’nde (ECO 2025) sunulacak olan araştırmaya göre, Finlandiya Sağlık ve Refah Enstitüsü’nden Annika Santalahti liderliğindeki ekip, tuz tüketimi ile obezite arasındaki güçlü ilişkiye dikkat çekiyor. Çalışma, obezitenin 30 kg/m² ve üzeri vücut kitle indeksi (VKİ) ile tanımlandığına ve karın bölgesi obezitesinin ise iç organlar çevresinde aşırı yağ birikimi ile ölçüldüğüne vurgu yapıyor. Gizli…
‘Avrupa Obezite Kongresi’nde (ECO 2025) sunulacak olan araştırmaya göre, Finlandiya Sağlık ve Refah Enstitüsü’nden Annika Santalahti liderliğindeki ekip, tuz tüketimi ile obezite arasındaki güçlü ilişkiye dikkat çekiyor. Çalışma, obezitenin 30 kg/m² ve üzeri vücut kitle indeksi (VKİ) ile tanımlandığına ve karın bölgesi obezitesinin ise iç organlar çevresinde aşırı yağ birikimi ile ölçüldüğüne vurgu yapıyor.
Finlandiya’da sodyum tüketimi, 1970’lerdeki zirve seviyelerinden sonra düşüş göstermiş olsa da, 2007 yılından bu yana sabit seyrediyor. Uzmanlar, yüksek sodyum alımının yalnızca “sağlıksız gıdalar”dan değil, işlenmiş et ürünleri, ekmek ve peynir gibi gündelik tüketilen yiyeceklerden kaynaklandığını vurguluyor. Araştırma ekibi, bireysel önlemlerin yeterli olmadığını, toplumsal düzeyde değişikliklerin ancak gıda sektörüyle iş birliği halinde mümkün olabileceğini belirtiyor.
Ulusal FinHealth 2017 çalışmasına göre, günlük tuz tüketiminin kadınlarda DSÖ’nün önerdiği günlük 5 gram sınırının neredeyse iki katına çıktığı belirlendi. Kadınlarda yüksek sodyum alımı, obezite açısından daha yüksek risk taşırken, erkeklerde bu oran üç katı aşmaktadır. İstatistiksel modellemelerle desteklenen bulgular, sodyum tüketimi en yüksek grupta yer alan kadınların genel obezite açısından 4,3 kat, karın obezitesi açısından ise 3,4 kat daha fazla risk taşıdığını ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre, yüksek tuz tüketimi tokluk hormonlarını etkileyebilir, bağırsak mikrobiyomunu ve vücut bileşimini değiştirebilir. Araştırma ekibi, yüksek sodyum alımının genellikle aşırı işlenmiş gıda tüketimini yansıttığını belirtirken, gıda endüstrisinin sodyum oranlarını azaltmanın önemine vurgu yapıyor. Obeziteyle mücadelede bireysel farkındalığın yanı sıra, gıda politikalarında köklü değişikliklerin de gerekliliğine dikkat çekiliyor.