Birleşmiş Milletler’in kararıyla, Nobel ödüllü bilim insanı Karl Landsteiner’ın doğum günü olan 14 Haziran, “Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü” olarak kabul edildi. Kampanya ile Kan Bağışının Önemi Vurgulanıyor Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), “Kan verin, umut verin: birlikte hayat kurtarıyoruz” temalı kampanya başlattı. Bu kampanya, kan bağışının hayat kurtarıcı rolüne dikkat çekmeyi, toplumu düzenli kan bağışına…
Birleşmiş Milletler’in kararıyla, Nobel ödüllü bilim insanı Karl Landsteiner’ın doğum günü olan 14 Haziran, “Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü” olarak kabul edildi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), “Kan verin, umut verin: birlikte hayat kurtarıyoruz” temalı kampanya başlattı. Bu kampanya, kan bağışının hayat kurtarıcı rolüne dikkat çekmeyi, toplumu düzenli kan bağışına teşvik etmeyi ve hükümetleri kan bağışı programlarına daha fazla yatırım yapmaya çağırmayı amaçlıyor.
Kan bağışçıları, gönüllü bağışçılar, ailesi için bağış yapanlar ve para karşılığında kan verenler olarak üçe ayrılıyor. DSÖ’ye göre bir ünite kan, üç kişinin hayatının kurtulmasına yardımcı olabiliyor. Gelişmekte olan ülkelerde kan talebi genellikle mevcut arzı aşıyor. Bu nedenle DSÖ, gönüllü ve düzenli kan bağışında bulunmanın önemine vurgu yapıyor.
DSÖ, anne ve yeni doğan sağlığı açısından kan bağışının önemini vurguluyor. Doğum sırasında ve sonrasında meydana gelen şiddetli kanamalar, özellikle gelişmekte olan ülkelerde anne ölümlerinin önde gelen nedenlerinden biri. Güvenli kan nakli, zamanında erişimle anne ve çocuk ölümlerini önleyebilir.
Dünya genelinde yıllık yaklaşık 118,5 milyon ünite kan bağışı yapılıyor. DSÖ verilerine göre, 2008-2018 yıllarında küresel kan bağışlarında artış yaşandı. Kan bağışlarının yüzde 33’ü kadınlar, yüzde 67’si erkekler tarafından yapıldı. Bağış miktarı, kişilerin gelir grubuna göre de değişiklik gösterdi.
Türk Kızılay’ın verilerine göre, 18-65 yaş aralığında 50 kilogramın üstündeki her sağlıklı birey kan bağışçısı olabilir. Düzenli kan bağışçıları, 70 yaşına kadar yılda en fazla 1 kez kan bağışlayabiliyor.